Ynt. Krl. Bşk. Sn.Mehmet Şanal Tesisat Dergisine Konuştu.
“Üntes’i İhracatta Daha da Büyüteceğiz”
Sürdürülebilir konforu ve verimliliği hedefleyen yenilikçi ve entegre çözümleri 1968 yılından beri sektörün hizmetine sunan Üntes 50. yılını kutluyor. “Bizim geçmişten gelen bir sanayi kültürümüz var” diyen Üntes Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Şanal, 50 yıllık geçmişe sahip şirketlerinin toplam cirosu içindeki ihracat payını yüzde 45’lere çıkaracaklarını belirtiyor.
Üntes’in geçmişten günümüze yolculuğunu anlatır mısınız?
Üntes 1968 yılında Ankara İskitler’de kuruldu. Daha sonra 1970’de Siteler’de faaliyete geçtik. İlk kurulduğumuzda, basit salon tipi apareyler ve küçük çaplı endüstriyel fanlar üretiyorduk. 70’li yıllarda soğutma kulesi ve klima santrali üretimine başladık. Bu yıllarda endüstriyel vantilatör üretimi de artmıştı. 1970 yılında İstanbul yolundaki fabrikamızın inşaatına başladık. O yıllarda hem Siteler hem de İstanbul yolundaki fabrikamızda üretim yapıyorduk. 1972 yılında ise tüm tesislerimizi İstanbul yolundaki fabrikamıza taşıdık. 1980’de yeniden fabrikamızı büyütme kararı aldık. Biz kurulurken 5 ortaklı kolektif bir şirkettik. 1988’de anonim şirkete dönüştük. 1993 yılında üretimin başına ikinci kuşak geçti. 2001 yılında İstanbul, 2003’te Adana, 2004’te de İzmir ofisimizi açtık. 2000 yılında Rhoss ile temsilcilik anlaşması yaptık. 2006 yılında ise Rhoss ile yine bir anlaşma yaparak onların tüm fancoil üretim hattını Türkiye’ye taşıdık ve fancoil üretimine başladık. Rhoss ile süren 12 yıllık temsilcilik anlaşmasının sonunda birlikte üretim kararı aldık. 2012 yılında su soğutma gruplarının üretimine başladık. 2016 yılında ise ısı pompalı soğutma grubu üretimlerine başladık. 2016 yılında Hi-Sense ile anlaşma yaparak, VRF klima sistemlerinin satışına başladık. Bu sene başında da inverterli chiller üretimine başlayacağız.
İthal ürün olarak sadece VRF açığımız vardı. Bu noktada ilerleyen dönemdeki hedeflerimize ulaşmak için Üntes VRF şirketini kurduk. Hi-Sense ile uzun vadeli ileriye dönük stratejik bir yol haritası çizerek, VRF klima sistemleri satışına başladık. Burada her şey iyi gidiyor. Türkiye çapında servis ağı oluşturduk ve şu an 100’ün üzerinde servisimiz var. Satış noktalarında da her geçen gün ilerleme kaydediyoruz.
Üntes ismi neyi ifade ediyor? Bu yıl 50. yılınızı kutluyorsunuz, bu konuda neler söylemek istersiniz?
Üntes ismi “Ünlü” ve “Tesisat” kelimelerinin kısaltmasından oluşuyor ve “Ünlü Tesisat” anlamına geliyor. Bu sene 50. yılımızı kutluyoruz. Bizim geçmişten gelen bir sanayi kültürümüz var. Şu anda üretim tesisi olarak baktığınızda, merkezi klima sistemleri noktasında çeşit ve kapasite olarak Türkiye’deki en büyük tesise sahibiz. Üntes tarafında ürettiğimiz ürünler, buradaki 3 ana bina da imal ediliyor. 1. binada klima santrallerini, 2. binada rooftop ve paket klimaları üretiyoruz. Diğer fabrikamızda ise fancoil cihazları üretiyoruz. Ürettiğimiz ürünlerin yüzde 30’unu ihraç ediyoruz.
Üretim tesisleriniz ve laboratuvarlarınız ile ilgili bilgi verebilir misiniz?
2017 yılında Üntes Ar-Ge merkezi oldu. Burada paket klimalara yönelik ciddi bir laboratuvar yatırımı yaptık. Bu laboratuvarı 2015 yılında devreye aldık. 2012 yılında ise fancoil test laboratuvarı kurduk. Şu an Türkiye’de fancoil test laboratuvarımız tektir.
En profesyonel anlamda chiller üretimi yapılan tesise sahibiz. Tesisimizde 1750 kW’a kadar soğutma grupları üretimi yapıyoruz. Üntes Rhoss şirketi Üntes ve İtalyan Rhoss şirketinin yüzde 50/50 ortak olduğu bir şirket. İtalya’da üretilen tüm ürünlerin teknolojik transferlerini yaparak, ithal ettiğimiz ürünleri millileştirdik. Tesisimizde bulunan test standımız ile 1750 kW’a kadar olan ürünlerin testlerini de yapabiliyoruz. Diğer bir test standımızda da ısı pompalı soğutma gruplarının testleri yapılabiliyor.
Kısaca burada ürettiğimiz tüm cihazların performans doğrulamalarını test stantlarımız sayesinde müşterilere sunabiliyoruz. Üntes tarafında 300, Rhoss tarafında da 40 çalışanımız var.
Şu anda tek vardiyada 1200 adet chiller üretim kapasitesine sahibiz. Yılsonu itibariyle vidalı soğutma gruplarının Türkiye’de üretimine başlayacağız. Yeni dönemde değişik ürünleri Türkiye’ye getirerek buradaki hacmimizi artırmaya çalışacağız.
İhracatınız ile ilgili bilgiler verir misiniz? Son dönemde yaşanan sıkıntılar nedeniyle ihracata yönelmenin önemi arttı. Bu konu hakkındaki görüşlerinizi alabilir miyiz?
İhracatımızın toplam ciro içinden aldığı oranı 2-3 yıl içinde yüzde 45’e çıkarmayı hedefliyoruz. İnşaat sektöründeki ve ülkemizin yaşadığı ekonomik sıkıntılardan dolayı özel yatırımlarda da biraz gerileme olacak. Bu yüzden tüm sektör firmalarının ihracat alanında kendilerini geliştirmesi lazım.
Yurtdışında Dubai, Kazakistan ve Türkmenistan’da ofislerimiz var. Ürettiğimiz ürünler dünyada yaklaşık 45 ülkeye ihraç ediliyor. Şu an Üntes’in ürünleri Avustralya’dan Şili’ye kadar geniş bir coğrafyaya ulaşıyor. Ağırlıklı olarak ihracatımız Türki Cumhuriyetler ve Avrupa’ya. Güney Afrika pazarında da ciddi lokasyonlar oluşturmaya başladık.
Baktığımızda biz yüzde 100 yerli sermayeli bir firmayız. Ülkenin sanayisine ve gelişmesine sürekli katkı yapmak zorundayız. Örnek vermek gerekirse biz 2006 yılında fancoil üretimine başladık; fakat o tarihte Çinli üreticiler ülkeye girmeye başladı. Birçok imalatçı firmanın üretimi durma noktasına gelmişti. Bu tarihlerde biz mücadele ederek Çin’e karşı anti-damping vergisi çıkarttırdık. Bu konuda liderlik yaparak ithalatı kısmen de olsa engelledik. Bu sayede Türkiye’de 7-8 firma fancoil üretimine başladı. Bu yüzden bu tür politikaları kendimize misyon ediniyor ve sektörün önünü açmaya çalışıyoruz.
Sektör ile ilgili ekonomik değerlendirmelerinizi alabilir miyiz?
Bu sene aslında sektör güzel bir ivme kazandı. Yılın ilk yarısına bakınca sektörel gelişmeler gayet iyiydi. Ancak ikinci yarıya bakınca iç pazarda sektörel durağanlaşma yaşanıyor. Bununla birlikte yabancı sermayeli firmalar da ülkemize ciddi yatırımlar yaptılar. Bu doğrultu, iklimlendirme sektöründe ses getirmeye başladı ancak daha alacağımız çok yol var. Belki önümüzdeki sene için zor ama 2-3 yıl içerisinde sektöre yurtdışından önemli yatırımların geleceğini tahmin ediyorum. Büyüme trendi olarak baktığımızda, sektör bu sene yılın ikinci yarısında kan kaybetmesine rağmen yılı artı yönde kapatacaktır. Ancak bundan sonra biz ne üretirsek üretelim, iç pazara yönelik bir strateji geliştirmememiz lazım. Üntes penceresinden baktığımızda, “Dünya standartlarında ürettiğimiz ürünleri nerelere satabiliriz?” diye Ar-Ge, pazarlama çalışmalarımızı yürütüyoruz. Çünkü iç pazarda çok da fazla büyümenin bir anlamı yok.
Ürünlerde son trendler hangi yöne gidiyor?
İklimlendirme sektöründe trendler enerji verimliliği ve çevresel ürünlere doğru gidiyor. Son dönemde ürünlerin artık gelişim trendi, yazılım ve elektronik aksanlar üzerinde ilerliyor. Cihazların ana fonksiyonlarında bir değişiklik yok; enerji verimlilikleri, buna bağımlı olarak da cihazların otomasyonu konusunda gelişmeler kaydediliyor.
Bundan sonraki hedefleriniz neler olacak, özetleyebilir misiniz?
İlerleyen dönemde sektörün ihtiyaçları doğrultusunda yatırımlarımız devam edecek. Geçmişteki 10 yıllık döneme bakıldığında ciddi bir gelişim kat ettik. Bundan sonraki dönem için planladığımız birkaç projemiz var ama önümüzdeki 10 yıllık süreçte ihracatta çok daha büyüyerek Üntes’i global bir marka haline getireceğiz.
Sanayinin gelişmesi için neler yapılmalı ve devlet bu konuda nasıl katkı sağlayabilir?
Sanayinin gelişmesi için üretimin artması lazım. Bu noktada üretim için illa bir takım üretim teşviklerine ihtiyaç yok. Özellikle devletin kendi yatırımlarında yerli malını kullanarak, üreticiyi teşvik etmesi gerekiyor. Bu konuda tedbirler çıktı ancak uygulama noktasında eksikler var. Devletin kendi yatırımlarında yerli ürünü kullanmasından daha güzel bir teşvik olamaz. Yerli yatırımcı ne kadar güçlü olursa, dışarıda da o kadar güçlü konuma gelir. İkinci sıkıntı ise şu anda finansman maliyetleri ciddi oranda artmış durumda. Bu koşullarda sanayiciye cazip kredi imkânları sunulması gerekir. Ayrıca yine iklimlendirme sektörü olarak baktığımıza, özellikle kamu işleri kaynaklı alacaklarda sıkıntılar yaşanıyor, her geçen gün inşaat sektöründe firmalar konkordato ilan ediyor ve inşaat sektörüne bağlı olarak taşeron firmalar veya tedarikçi firmalar da etkileniyor.